Bir Putun Alacakaranlığı

Friedrich Nietzsche, 19. yüzyilin sonlarina dogru, yayimladigi son kitaplarindan Putlarin Alacakaranligi'nda, insanla hayat arasina girip içgüdüyü bastiran her türlü deger sistemini filozofun elinde bir çekiçle saldirip parçalayacagi put olarak algilamak gerektigini belirtmekteydi. Eski dünyanin yüceltilen her ideolojisi, kisisi, fikri yeni gelenler tarafindan rahatlikla irdelenip elestirilebilmeliydi; ancak 20. yüzyil boyunca eskileri yipratilirken yeni putlastirmalar gerçeklesti: Bilinçaltinin haritacisi, dürtülerin kâsifi, psikanalizin öncüsü Sigmund Freud da, altin suyuna batirilmis bir efsane haline getirildi. Michel Onfray, Nietzsche'nin çekicini kullanmaktan çekinmeyen bir filozof ve Freud'un günümüzde yükselmis olan heykeline, dogruya ulasmak adina darbe üstüne darbe indiriyor: Kendinden menkul Freud, bilimsel Freud, psikanalizi icat eden Freud, felsefeye uzak duran Freud, evrensel gerçeklere ulasan Freud, iyilestiren Freud, cinselligi özgürlestiren Freud, liberal Freud... Bugüne kadar Freud'la ilgili insa edilmis tüm imgeleri parçalamaya soyunan Onfray, Freud'un külliyatini tek tek elden geçirerek, yillar boyunca kamuoyundan saklanmis yazismalari ve belgeleri inceleyerek olusturdugu Freud karsiti dosyayi okurlara sunuyor. Amaci Freud'un karsi tezini olusturmak. Diyalektigi tamamlayip senteze ulasmak ise 21. yüzyilin görmüs geçirmis okurlarina kaliyor.